NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عُثْمَانُ
وَأَبُو
بَكْرٍ ابْنَا
أَبِي
شَيْبَةَ
قَالَا
حَدَّثَنَا
وَكِيعٌ عَنْ
سُفْيَانَ
عَنْ
أُسَامَةَ
عَنْ الزُّهْرِيِّ
عَنْ عُرْوَةَ
عَنْ
عَائِشَةَ
رَحِمَهَا
اللَّهُ قَالَتْ
كَانَ
كَلَامُ
رَسُولِ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
كَلَامًا
فَصْلًا
يَفْهَمُهُ
كُلُّ مَنْ
سَمِعَهُ
Âişe (r.anha)'dan
demiştir ki:
"Rasûlullah
(s.a.v.) (gayet) açık ve tane tane konuşurdu. Kendisini her dinleyen
konuşmasını (rahatlıkla) anlayabilirdi."
İzah:
Bilindiği gibi iyi bir
hatîpden beklenen anlatacağı konuyu rahat, mu'tedil, bir konuşma şekliyle
anlat-masıdir. Konuşurken, takib edilemeyecek derecede hızlı ve acele konuşan
hatipler, dinleyenlerine fazla bir şey veremezler. Sözlerin doğru ve haklı,
kendilerinin samimi ve bilgili olması neticeyi fazla değiştirmez. Dinleyici
için acele yapılan bir konuşmada fikirler arasındaki bağ kopar.
Her hususta olduğu gibi
konuşma mevzuunda da en güzel örnek Resül-i zişan efendimizdir. Bu bakımdan
tebliğ ve irşad görevini yüklenen kişilerin başarılan da Hz. Nebi'in bu mevzuda
takib ettiği konuşma üslubunu örnek almalarına bağlıdır.